Psikolojik Sağlamlık
Psikolojik sağlamlık kavramının araştırılmaya başlanması 1970’lerden sonra olumsuz çocukluk çağı yaşantılarına sahip çocukların bir çoğunun normal ve sağlıklı gelişim gösterdiğinin fark edilmesi üzerine olmuştur (Link). Bu çocukları yaşadıkları onca zorluğun üstesinden gelmelerini sağlayan şey psikolojik sağlamlıklarıydı.
İnsanlar hayatları boyunca günlük koşuşturmacalardan büyük yaşam olayları arasında değişen pek çok zorlukla karşılaşır. Bazılarımız bu olaylardan sonra hemen toparlanırken bazılarımız için bu toparlanma süreci çok sancılı ve uzun sürebilir hatta eski halimize hiçbir zaman dönemeyebiliriz. Burada toparlanmayı belirleyen unsur psikolojik sağlamlıktır. Psikolojik sağlamlığın pek çok farklı tanımı olsa da zorlu yaşam olaylarından sonra mental sağlığımızı koruma veya sürdürme ya da pozitif adaptasyon becerisidir. Ciddi yaşam zorluklarında bireyin istikrarını koruması veya hızlıca iyileşmesi hatta büyümesi (Link2) olarak açıklanabilir.
Psikolojik sağlamlığın yüksek olmasında etkili olan pek çok faktör vardır. Değişime açıklık, uyumluluk ve dışadönüklük gibi kişilik özellikleri, öz yeterlik, özgüven, iyimserlik gibi kişisel faktörler psikolojik sağlamlığı arttırabilir (Link3). Bunlara ek olarak psikolojik sağlamlığı etkileyen pek çok çevresel etken de vardır. Örneğin çocuklukta iyi bakım verenlere sahip olmak, iyi bir çevre ya da mahallede büyümek ve etkin okullarda okumak gibi çevresel faktörler de psikolojik sağlamlığı güçlendirir (Link4). Ne yazık ki bu kişisel veya çevresel faktörler bizim kontrolümüz altında değildir. Neyse ki psikolojik sağlamlık dinamik bir süreçtir, öğrenilebilir ve belirli tekniklerle bireylerin psikolojik sağlamlığı arttırılabilir.
Lisansüstü eğitim öğrencilerinin ruh sağlığı dünyada artan bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Bunun nedenleri arasında Yapılan bir araştırmada ise lisansüstü öğrencilerinin iyi oluşlarının ve psikolojik sağlamlıklarının genel popülasyona nazaran anlamlı derecede düşük olduğu gösterilmiştir (Link5).
